Başta kapılar ve sütunlar olmak üzere, külliyenin bir çok yerinde
bulunan, Ahlatlı ve Tiflisli ustaların ellerinden çıkan, taş
işçiliğinin en nadide ve en ince örneklerini yansıtan harikulade
motifler tüm dünyanın ilgi ve dikkatini çekmektedir. Bu eseri
farklı ve özgün kılan bir diğer özellik de, uzaktan bakıldığında
simetrik olduğu düşünülen, fakat özünde asimetrik olan bezemelerde
yer alan on binlerce motifin hiç birinin bir daha kendini tekrar
etmemesi; kâinattaki farklı varlıkların muhteşem bir ahenk ve
denge içerisinde olduklarının taşa nakşedilerek gözler önüne
serilmesidir. Mimari üslubu, süsleme ve örtü sistemlerinin dengeli
ve uyumlu tasarımıyla önem kazanan bu şaheser, dünyada, görülmeye
değer eserler listesinin başında yer almaktadır. Bu büyüleyici
eseri anlatmaya sözlerin yetersiz kalacağını Evliya Çelebi
yüzyıllar önce şöyle ifade etmiştir: "Methinde diller kısır, kalem
kırıktır". Görenleri kendisine hayran bırakan bu muhteşem abide
eser, sanat tarihçileri tarafından "Divriği mucizesi",
"Anadolu’nun Elhamrası" gibi ifadelerle tanımlanmıştır. 1985
yılında UNESCO tarafından "Dünya Kültür Mirası" listesine alınan,
İslam mimarisinin bu başyapıtı, aynı zamanda T.C. Cumhurbaşkanlığı
makamının koruması altındadır.